6 Temmuz 2014 Pazar

"The Godfather" Cesare Prandelli..

Cesare Claudio Prandelli..


İtalya'nın kuzeyinde Brescia'nın küçük bir kasabası olan Orzinuovi de dünyaya gelir Cesare.
Dedesinin ismi olan Cesare'nin yanına babasının ısrarlarıyla Claudio da eklenir. Burada ilginç olan ise küçük Cesare öğretmeni okulda ona bu ismiyle seslendiğinde Claudio olduğunu öğrenmiştir. O bu duruma biraz farklı yaklaşır ve şöyle özetler:

"Belki de iki ismimin olması karakterimin iki farklı yönünü ortaya çıkardı. Ailem, arkadaşlarım, takım arkadaşlarım için hep Cesare, ufakken Cesarino oldum ama bir de Claudio vardı içimde. Cesare dengeli, çok çalışkan, uyumlu bir adamdı. Claudio ise sanatsever, biraz uçuk, çok daha hassas." 

Babasını kaybettiğinde 16 yaşındadır, annesi mimar olmasını ister ancak kader onu futbolcu yapar.

Tam burada Prandelli denince akla gelen kadın hikayeye dahil oluyor.. Manuela Caffi..

Genç Cesare Aşık Olur..

Prandelli Cremonese B takımında oynarken çıktığı bir maçtan sonra kasabadaki Vittorio Emanuela meydanının yolunu tutar. Ancak sıcak çikolata için gittiği kafede hayatının aşkı Manuela'yı bulur. Kafede göz göze gelirlerken tek kelime etmez ama kader yazılmıştır. Cesare 18, Manuela 15 yaşındadır, o günden sonra Manuela son nefesini verene dek hiç ayrılmazlar.

Cesare çocukluk aşkı Manuela'yla büyür, takvimler 1982 yılının yaz aylarındayken İtalya Dünya Kupası zaferine, Cesare ise çocukluk aşkı Manuela'ya kavuşur.. Manuela'yla olan evliliğini şöyle anlatır:

"30 yıl boyunca inanır mısınız sadece bir kez tartıştık. Komikti, bir tenis raketi yüzünden. Çocuklar büyürken aldığımız kararlarda bir kez olsun ters düştüğümüzü hatırlamıyorum. Manuela ile birbirimizi çok sevdik. Babamı genç yaşta kaybettim ama ondan yaptığım işe saygı duymayı ve enerjimi sonuna kadar vermeyi öğrendim. Futbol, bankacılık gibi bir meslek değil. Sabah gidip, akşam geldiğin... Futbolcu ya da teknik adamsan tutkularınla hareket edeceksin, onu yitirdiğinde bir hiçsin. Annemden ise sevmeyi öğrendim, doğru sevmeyi. Bir insanın kalbini, beynini kullanmasını öğrendim. Bence aşkın çok türlüsü var. Bir kadını sevmek, çocuklarını sevmek, dostlarını sevmek. Hayatım boyunca insanların sevmekten korktuğuna şahit oldum, aşkı yaşamaktan korkuyorlar, kaybedeceklerini sanıyorlar. Çünkü aşkta vermek zorundasın, belki de kolay olan hiç aşık olmamaktır, belki de insanlar egoizmlerin mahkumudur ama mutluluk bence bu değil. "

 Hayatının her anlamda en güzel yılı olarak gördüğü 1982 yılında sakatlıklar yakasını bırakmasa da 8 maça çıkar ve Juventus'la ikinci kez Serie A şampiyonluğuna ulaşır. Bu Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu da barındıran parlak Juventus karnesinin henüz başlangıcıdır. 6 yıl formasını giydiği Juventus'tan Atalanta'ya döner ve 4 yıl daha oynadıktan sonra aktif futbol kariyerini 1989 yılında noktalar. Ancak futboldan ayrı kalmaya niyeti yoktur.

Teknik Direktör Prandelli

 1990 yazında Atalanta'nın 18 yaş altı takımına menajer olarak atanır ve 3 yıl süren görev süresince Atalanta 18 yaşaltı takımı muhteşem 3 sezon geçirir. 1993 Ekiminde Atalanta A takımının menajeri olarak atanan Prandelli 8 ay bu görevi yürüttükten sonra 94 Temmuzunda Atalanta 18 yaşaltı takımına döner ve 3 yıl sürecek olan ikinci macerasına başlar. 1997 yılında Lecce'nin başına geçene dek bu görevi sürdürür. Lecce'den sonra 2 yıl görev yaptığı Verona'yı Serie A'ya çıkartır. Kısa süren Venezia macerasının ardından Prandelli Parma'ya 2 muhteşem sezon yaşatır ve hayallerine ulaşır.

Roma Prandelli'ye taliptir. Cesare bunu hayallerine ulaşmak olarak görür ancak bu rüya uzun sürmez..

Hayal Kanseri

Çok sevdiği eşi Manuela'nın göğsünden alınan tümör tekrarlamış ve Manuela kemoterapi sürecinde evden çıkmamaya başlamıştır. Cesare bu durumu şöyle değerlendirir: "Onun hayatı benim hayatımdı. Kemoterapi seanslarında elini tutmayacaksam hayatın ne anlamı vardı ki!" ve Manuela'nın yanında olabilmek için hayallerinden vazgeçip Roma menajerliğinden istifa eder.. Manuela ve Cesare Paris'e gdier ve tedaviye başlarlar. Sonunda Manuela muhteşem değilse de sağlığı yerinde olarak İtalya'ya dönmüştür. Cesare futboldan daha fazla ayrı kalamaz ve 2005'te Fiorentina'nın başına geçer.. Kabus günleri yeniden başlamıştır ve bu sefer son beklenenden çabuk gelir. Prandelli'nin çocukluk aşkı ve iki çocuğunun annesi Manuela Caffi hayata veda etmiştir. O günden sonra Prandelli her galibiyetten sonra gökyüzüne ufak bir bakış atar..



Manuela'yı yitirdikten sonra Prandelli iki çocuğuna ve futbola daha sıkı sarılır. Prensipleri olan ve futbolun bir oyun olduğunu düşünen Cesare 2006 da patlayan Calciopoli skandalında "Gerekirse Avrupa'ya gitmeyelim" diyerek tavrını ortaya koymuş ve takımının başında kalmıştı. 

Fiorentina da sınırlı imkanlarla takımını ilk 4 e sokmuş ve hatta Şampiyonlar Liginde grubunu lider tamamlamış ancak o yılın finalist olacak Bayern Münih'e elenmişti. 

Novella...

Hayatının ikinci dönüm noktası olacak yıl 2010 yılıydı. İkinci eşi olan Novella ile tanışmış ve İtalya Milli Takımının başına geçmişti. Novella için şunları söylüyor: 

"2010 yılıydı. Floransa'da bir kafede rastladım ona. Çok şık, alımlı bir sarışın. Novella, futbolla ilgisi olmadığı için kim olduğumu bilmiyor. Doğrusu biriyle aşk yaşamak aklımdan geçmediğinden bir arkadaşımla tanıştırırım diye düşündüm. Bana ne iş yaptığımı sorduğunda ilaç şirketinde pazarlamacı olduğumu söyledim. Bana aksanımın değişik olduğunu söyledi. Floransa'da bir sokakta yürümeye başladık. Novella, karşıdan gelen her insanın "Merhaba Mister" demesine şaşırdı ve sonunda gerçeği anladı. Ben Floransalılar için Mister Cesare Prandelli'ydim. 53 yaşında tekrar aşık olduğumda "Bir daha sevemem" dediğim o günleri hatırladım. Bu doğaya aykırıymış, bir başka kadını sevebilirmişim. 

Aramızda 14 yaş fark var ama galiba onun bir ve benim iki çocuğumla beraber ikinci hayatlarımızı yaşıyoruz. Novella evin patronu, milli takımdaki oyuncum Antonio Cassano gibidir, aklına geleni anında insanın yüzüne söyler, Novella bana çok şey öğretiyor, onun tavsiye ettiği kitapları okuyorum, yine ailece Zanzibar'a tatile gidiyoruz. Benim hayatım futbol, her maçı izlerim, Novella ise elinde iPad ile yanımdan ayrılmaz."


2010 yılında İtalya Milli Takımını devralan Prandelli Dünya Kupasında son maçta Uruguay'a 1-0 kaybederek kupaya veda etti. Cesare Prandelli "İtalyanların vergilerinden ödenen maaşımı hak etmiyorum, turnuvanın tüm sorumluluğu bana ait, tüm halkımızdan özür diliyorum" dedi ve istifasını verdi. İşsiz geçirdiği süre sadece 9 gün oldu. Galatasaray'ın bir başka İtalyan'dan boşalan koltuğuna Prandelli oturdu.. 

The Godfather

Cesare Prandelli için en uygun lakap bu gibi duruyor. Balotelli gibi bir oyuncudan bile verim alması, sorun yaşamaması ve aksine çok iyi ilişkiler içinde bulunması adam yönetim kabiliyetini kanıtlıyor olsa gerek. Balotelli Prandelli için "Onu babam gibi görüyorum, bana her zaman doğru motivasyonu sağlıyor" diyor. İtalya Milli Takımındaki tüm oyuncular için özel bir yana sahip olmasının yanı sıra menajerlik özellikleri olarak dünya çapında bir yeteneğe sahip. 

Taktisyen ve analist bir teknik direktör Prandelli. İtalyan Catenaccio stilini hiç bir zaman benimsemedi, aksine Milli Takımda dahi hücuma yönelik futbol oynatmaya çalıştı.  

Öte yandan Prandelli elindeki malzemeye göre formül üreten, kısıtlı imkanlarla çalışmaya alışkın bir teknik adam. Başarıya aç bir futbol adamı Prandelli.

Umarım taraftarımız sevecek.

Umarım nice kupalar armağan edecek Manuela'ya..

Tüm zaferler gök yüzüne...