Galatasaray, 2 yıl önce Şampiyonlar Ligi Finali oynayan
Atletico Madrid’i sahasında ağırlayarak Şampiyonlar Ligi macerasına bu sezon ilk
adımını attı. Süper Lig de sezona 1 galibiyet 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetle
başlayan Galatasaray’ın Atletico Madrid karşılaşmasını inceledik.
Transfer döneminin en çok tepki alan takımı şüphesiz
Galatasaray oldu. Transferin son günlerinde takımdan ayrılan Telles, Melo ve
Dzemaili’den yoksun olarak hafta sonu Mersin İdman Yurdu karşısında bir puana
razı olan Galatasaray bu sezonun en ciddi sınavını Atletico Madrid karşısında
taraftarı önünde verdi.
Hamzaoğlu ‘nun Büyük
Kumarı
Hamza Hamzaoğlu’nun Atletico Madrid karşısına çıkardığı ilk
11’in kökleri sadece maç içi dinamiklere dayanmıyor. Elbette transfer döneminin
düşük kalitede geçirilmiş olması ve Galatasaray’ın açık şekilde gözler önüne
serilen güç kaybının bir yansımasıydı.
Denayer’in ilk 11’de yer alması Chedjou’nun sakatlığında çok
büyük bir sürpriz sayılmazdı fakat haftasonu Mersin İdman Yurdu maçında hiç süre
almamasından sonra sürpriz bir seçim oldu diyebiliriz. Fakat bundan daha büyük
sürpriz Hakan Balta’nın ön libero olarak tercih edilmesi oldu. Daha önce hiç bu
mevkide şans bulamayan Hakan Balta’nın Atletico Madrid maçında Selçuk ve Emre
Çolak merkezinin arkasında yer alması sürpriz bir hamle oldu. Madrid ekibinin
etkili kanat hücumlarını merkezden sonlandırması ve çizgiyi inseler bile 18
etrafında top kullanmayı tercih etmelerine karşı iyi bir önlem sayılabilecek
hamleydi. 20’lik Jason Denayer’in takımıyla ilk maçını Atletico Madrid
karşısında ilk 11’de başlamasının nedeni de bu aslında. Hakan Balta’nın stoper
mevkiinde Galatasaray ve milli takım formasıyla gösterdiği iyi performansların
ve iyi denebilecek pas becerisinin bu bölgede tercih edilme sebebi olarak
gösterebiliriz.
Orta sahayı kalabalık tutarak Atletico Madrid ataklarına
önlem alan Hamzaoğlu işin hücum
tarafında orta sahanın zaman zaman saha içinde kanatlara deplase olmasıyla gol
şansı yaratmayı düşünmüş. Emre Çolak’ın 30.dakikaya kadar oyunda varlık
gösteremedi. Emre Çolak’ın oyundan çıkmak istemesi de maçın ayrıca ilginç
anlarından biriydi. Fizik kalitesi, pres becerisi ve dinamizmi yüksek Atletico
Madrid Hamzaoğlu’nun çıkardığı ilk 11’e karşı zorlanmadı.
Genç Yıldızlarıyla
Atleti
Atletico Madrid finansal olarak dibe vurduğu dönemde iyi bir
yapılanma içine girdi. Simeone’yle gelen başarılarla ve yaptığı yüksek ücretli
satışlar sayesinde güçlenen Atletico geleceği adına önemli hamleler yaptı.
Takımda Koke, Oliver Torres, Saul Niguez, Griezmann, Gimenez, Vietto, Jan
Oblak, Stefan Savic ve Angel Correa potansiyeli yüksek, gelecek vaad eden
isimler. Bir çok genç isimden oluşan Atletico Madrid takımının tecrübeli
oyuncuları sorumluluk alarak bu genç orkestrayı mükemmel bir uyumla yönetiyor.
Atletico Madrid sadece bünyesinde barındırdığı yıldız adaylarıyla değil mükemmel
antrenman kalitesiyle de fark yaratıyor. Diego Simeone’nin oyun okuma becerisi
ve taktik dehasıyla birleşince ortaya mükemmel bir performansı çok mütevazi
bütçelerle koyabiliyorlar.Dinamizmi, fiziksel kapasitesi yüksek Madrid ekibinin
bugün sahada gösterdiği müthiş enerji, kusursuz saha yayılımı ve yüksek pres
becerisi sistemli bir çalışmanın ürünü.
Maça Bakış
Galatasaray, Atletico Madrid karşısına farklı bir
formasyonla çıkarken Simeone de Hamzaoğlu’na bir sürpriz hazırlamıştı. İyice
forma şansı bulmaya başlayan ve haftasonu Barcelona karşısında mücadelede ilk
11 de boy gösteren Oliver Torres kenarda, Villareal’den transfer Arjantin’li
genç yetenek Luciano Vietto sahadaydı. 4-2-3-1 dizilimini tercih etmeyen
Simeone Jackson Martinez’i en uçta konumlandırıp Vietto’nun kenarlara inebilmesine sağlamıştı.
Fizik gücü çok yüksek olan Jackson Martinez Galatasaray defansını da epey
zorladı.
Galatasaray kronikleşen oyun kuramama sıkıntısını bugün çok
belirgin bir şekilde tekrar gördü. Semih ve Denayer arasındaki paslaşmaların
bir hayli fazla olması bunun bir göstergesi. İlk yarım saatte Galatasaray zaman
zaman hücum yapmayı
Denayer’den Semih’e giden paslar.
Galatasaray’da atak yönü daha çok Carole-Sneijder-Podolski
üçlüsünün kullandığı sağ kanattı. Yüzde 48 gibi bir yüzdeyle bu koridoru
kullanan Galatasaray defansif olarak yeterli olmayan Guilherme Siquera’nın
kanadını kullandı. Aslında bu Siquera’ya has bir durum değil. Geçtiğimiz yıl
Galatasaray’ın Telles-Sneijder-Yasin’le bu bölgeden atak denediğini sıkça
gördük.
Galatasaray’ın sıkça sahanın soluna yığıldığını görüyoruz.
Bu aslında oyunun Sneijder’a göre şekillendiğini bir göstergesi. Telles yada
Carole Sneijder’la pas bağlantısı yapabildi geçtiğimiz dönemde. Sneijder’in sol
kanada yakın oynaması Ajax altyapısından çıkan bir çok 10 numarada görülen bir
durum. Sol kanada yakın oynayıp sağ ayakla kaleye veya ceza sahasına etkili
toplar atabiliyorlar. Bunu Tottenham oyuncusu Christian Eriksen’de de
görebiliriz.
Sneijder’in ısı haritası bu tezi destekler niteklikte.
Lionel Carole’den Wesley Sneijder’a giden paslar aynı
zamanda Galatasaray’ın sıkça tercih ettiği oyun kurma girişimini barındırıyor.
Göbekten oyun kurmayı neredeyse hiç denemiyor Galatasaray.
Bir diğer ilginç istatistik ise maç içerisinde Galatasaray’ın 80 pasla en çok
pas yapan oyuncusu Semih Kaya oldu. Galatasaray’ın oyun kurma konusundaki
problemi Atletico Madrid ve Galatasaray
defans oyuncuları arasında yapılacak bir karşılaştırmayla ortaya çıkabilir.
Pas sayıları karşılaştırınca Galatasaray’ın topa sahip olma
ve pas sayısı üstünlüğünün bir hayli yanıltıcı istatistikler olduğu ortaya
çıkıyor.
Galatasaray’ın maç boyu ısı haritası da bu durumu kanıtlar
nitelikte.
Galatasaray savunmasının maç boyu zafiyetleri gözler önüne
serildi. Duran top savunmalarında konsantre bir görüntü vermedi ve yenilen
ikinci golde bu hatanın bedeli ağır oldu. İkinci golü getiren büyük hata ise
Carole’ün hatasıydı. Genç oyuncu rahatlıkla kontrol edebileceği topun
kontrolünü geciktirince oyun alanında tutamadı ve kornere sebebiyet verdi.
Kornerde Burak’ın ön direkte uzaklaştırdığı topun takibini yapan Atletico
ikinci ortada ileriye çıkmış Galatasaray savunmasını önde yakaldı ve Godin’in
indirdiği topta Griezmann farkı ikiye çıkardı. Kenardan gelen topları ceza
sahasında iyi savunamayan Galatasaray bu hataların bedelini iki golle ödedi.
İlk golde de bir kenar topundan kalesinde gören Galatasaray geçen sezon savunmada
verdiği açıklarını kapatamamış. Galatasaray bu sezonda pozisyon alma ve yan
toplar konusunda oldukça sıkıntı yaşayacak gibi duruyor. İlk golde defansın
yerleşimi bu düşünceyi doğruluyor.
Yenilen ikinci golde Carole’ün acemice hatasından doğan
korner sonrası ikinci ortada Galatasaray savunması hazırlıksız yakalandı.
Denayer’e karşı pozisyon üstünlüğü olan Godin kafayla Griezmann’a indirdi ve
Atleti ikinci golü rahatlıkla buldu. Pozisyonda Denayer’i dezavantajlı duruma
düşüren geri geri hamle yapmaya çalışması sebebiyle yükselememesi oldu.
İlk yarıda oyunun kontrolünü elinde tutan Atletico Madrid
ilk yarım saatte istediğini alarak ikinci golden sonra topu daha geride
karşılamaya başladı. Zaman zaman tehlikeli kontra ataklarla Galatasaray
kalesini tehdit etseler de skor 2-0’da kaldı. İkinci yarı başında oyunu
rölantiye alan ve yaptığı Oliver Torres-Saul Niguez ve Fernando Torres-Jackson
Martinez değişiklikleriyle kontra atak futboluna dönen Simeone Galatasaray
karşısında geri çekilerek Galatasaray’ı daha yerleşik karşılamaya başladı.
İkinci yarı başında Galatasaray’da Yasin-Sabri
değişikliğinden sonra sağ beke geçen Denayer ilk maçı için iyi bir performans
gösterdi. Yasin’i oyuna girmesiyle o kanadı da etkili kullanmaya başlayan
Galatasaray zaman zaman etkili olsa da Atletico savunması hata yapmadı. İkinci
yarıda Atletico’nun istediğini alıp çekilmiş olması Galatasaray’ın iyi oynadığı
gibi anlaşılabilir fakat Atletico Galatasaray’ın topa sahip olmasına izin vererek
oyunu geride karşılamaya başladığı için Galatasaray zaman zaman etkili ataklar
yapma imkanı buldu.
İkinci yarı başında Sabri’nin kenara gelmesiyle şans bulan
Yasin sağ kanatta driplingleriyle etkili oldu fakat Atletico Madrid’in skoru
tutma konusundaki tecrübesi Galatasaray’ın istediklerini yerine getirmesine
engel oldu. Ayrıca gördük ki Galatasaray’ın sezon başı kampından sonra beklenen
fiziksel düşüşü fazlasıyla etkili oldu. Fiziksel olarak toparlanma için ekim
ayı başlarında takım hazır olur demişti Hamzaoğlu. Galatasaray taraftarı
transfer dönemini fazlasıyla zor geçirirken Sarı-Kırmızılıların lige ve Avrupa
sahnesine arzu edilen girişi yapamaması da baskıyı fazlasıyla hissettirecek
gibi.