3 Aralık 2014 Çarşamba

Galatasaray'da Hamza Hamzaoğlu Dönemi

Hamza Hamzaoğlu 1991 yılında genç bir oyuncu olarak kapısından girdiği Galatasaray'a tam 23 yıl sonra Teknik Direktör sıfatıyla geri döndü. Ard arda gelen kötü sonuçlar ve oynanan kötü futbolun getirdiği kaçınılmaz son olarak Prandelli'yle yolların ayrılmasının ardınndan Galatasaray yeni bir teknik direktör arayışına girdi. Hamza Hamzaoğlu ve Hikmet Karaman isimleri arasından kısa süren spekülasyonlardan sonra Galatasaray yeni hocasını açıkladı. Abdurrahim Albayrak göreve Hamza Hamzaoğlu'nun getirildiğini ve Hamza hocaya çok güvendiğini sözlerine ekledi. Hamza Hamzaoğlu 1 Aralık pazartesi günü kendisini Galatasaray kulübüne 6 aylığına bağlayan sözleşmeye imza attı.

Hamza hoca ilk sınavını bu akşam ligin dişli ekiplerinden Eskişehirspor karşısında Ziraat Türkiye Kupası maçında verdi. Haftasonu Fenerbahçe'ye karşı muhteşem bir oyun sergileyen Eskişehirspor karşılaşmanın son dakikalarında Fenerbahçe lehine verilen tartışmalı penaltı kararıyla 2 puanı Saracoğlu'nda bıraksa da harika futboluyla takım potansiyelini kanıtlamıştı. Galatasaray karşısındaysa önemli denecek çapta rotasyonlu kadrosuyla çıkan Eskişehirspor'da Erkan Zengin, Hürriyet, Ruud Boffin gibi önemli oyuncular kadroda yoktu. Buna karşın Galatasaray'ın Wesley Sneijder, Muslera, Burak Yılmaz dışında tüm as oyuncularını sahaya sürmüştü Hamza hoca.

Bu akşam sezon başından bu yana performansı soru işareti olan Pandev için olumlu bitti. Hamza Hamzaoğlu bir penaltı kaçırıp bir penaltı yaptıran Pandev'i ilk yarı sonunda oyundan alsa da maç sonunda: "Pandev kaliteli bir oyuncu ancak maç eksiği var" dedi. Hamzaoğlu defans dizilişi ve kurgusunu mükemmele yakın yaptı, ancak kalede Sinan Bolat'ın performansı kesinlikle lig seviyesi için düşük. Telles klasik bir Brezilyalı bek. Brezilyada altyapı eğitimi almış bek oyuncuları hücumcu bek oyuncuları olarak yetiştirilir. Telles'in hatasıyla Eskişehirspor'un yetenekli genç oyuncusu Erkut'un müthiş plasesi durumu eşitlese de Telles bu maç içinde olumlu oyunculardan biriydi. 

Hamza hocanın Sinan Bolat kumarı hem Muslera'yı dinlendirmek hem de yabancı kontenjanından tasarruf etmek için olsa gerek ama bunu kumar yapan asıl nokta Sinan ve Muslera arasında en az bir kaç gömlek fark oluşu. Ayrıca Hamza hocanın ilk yarının ortalarında sarı kart gördükten sonra 2 sert faul daha yapıp şans eseri oyundan atılmayan, sinirlerine hakim olamayan Melo'yu oyundan almaması bir hataydı. Selçuk İnan bu maç adeta yeniden doğdu. Birinci sınıf bir frikik golüne imza atan Selçuk ayrıca bir de penaltı  golüyla takımını sırtladı. Pas alışverişleri ve genelde yan ve geri oynadığı topları bu maç daha ofansif kullanan Selçuk Hamza Hamzaoğlu'nun gelişiyle kendini yeniden bulacak gibi.

İkinci yarıda Pandev'in yerini alan Bruma'ya ayrı bir parantez açmamak olmaz. Uzun bir sakatlık döneminin ardından geri dönen ancak verilen şansları iyi değerlendiremeyen Bruma bu maç adeta patladı. Yaşadığı özgüven kaybını atlatmış görünen Bruma sık sık kaleyi yokladı ve sonunda skoru 3-2'ye getiren golü sol ayağıyla buldu. Zaman zaman top kayıpları yapsa da rakip savunma için oldukça büyük tehlike yaratan Bruma bu maç için iyi not alan oyunculardan biriydi. Ve tabii ki Umut Bulut.. Tartışmasız Türkiye'nin en büyük profesyonellerinden biri. Büyük küçük takım ayırmaksızın her maça aynı motivasyonla ve azimle çıkan,
 sahada ayak basmadık yer bırakmayan Umut Bulut. Bu akşam ceza sahasının sağ tarafından sert bir vuruşla kaleciyi avlayarak takımının dördüncü golüne imza atan Umut maç boyunca Eskişehirspor defansını yıpratan isim oldu. 

Son olarak Hamza hocanın genel performansı ve takıma etkisi olumlu görünüyor. Takım taktik ve diziliş anlamda toparlanmış bir görüntü verirken peş peşe gelen iki İtalyan hoca döneminde hiç görmediğimiz bir taktik disiplin vardı sahada. Atağa çıkarken 4-2-3-1 formasyonuyla atağı başlatan Galatasaray kanat oyuncularının içeri kat edip bek oyuncularının bindirmesiyle tehlike yaratmaya çalışırken, rakibi karşılarken 4-1-4-1 ve 4-5-1 formasyonunu uyguladı. Takım saha içine yerleşirken çok net biçimde dizilişleri ve yerlerini korudu. Melo ilk yarıda ilk sarı kartını gördükten sonra 2 sarı kartla sonuçlanabilecek aksiyonlara imza atarken Hamza hocanın devre arasında Melo'yu oyundan alıp Hamit Altıntop'u sahaya sürebilir veya daha sonra yaptığı gibi Emre Çolak'ı göbeğe çekebilirdi. Pandev, Emre'nin boşalttığı 10 numara pozisyonunu doldurur Pandev'in kanadına ise Bruma geçebilirdi.  Ancak Hamza hocanın Melo'ya müdahale etmeye gerek duymaması Melo'nun ikinci sarı kartını getirdi. Akhisar gibi ligin iyi futbol oynayan ve orta sahası güçlü ekiplerinden birine karşı Melo gibi takımın en önemli oyuncularından birinden mahrum kalmak Galatasaray adına zorlayıcı olabilir.Tüm bunların ötesinde Hamza Hamzaoğlu camiaya taze bir kan ve yeni bir hava getirmiş. Umarım önümüzdeki sezon 4 yıldızlı formayı giyecek bu takım.

1 yorum: